Istanbul
International Hegel Congress - I

 

Çetin Türkyılmaz
Hegel’de Düşüncenin Hareketi ve Düşünülmüş Olan

Abstract / Özet
 
 
 

Hegel’de
Düşüncenin Hareketi ve Düşünülmüş Olan

Heidegger Hegel’i Batı Metafiziği tarihinde ya da — onun kendi ifadesiyle — “Varlığın Tarihi”nde sonda konumlandırır. Ona göre “‘Grekler’ adıyla felsefenin başlangıcını, ‘Hegel’ adıyla da onun tamamlanışını (Vollendung) düşünürüz” (“Hegel und Griechen” Wegmarken içinde). Hegel’in sonda olması, onun kendi felsefesi söz konusu olduğunda, aynı zamanda, düşüncenin sona/tamamlanışa doğru zorunlu hareketini göstermektedir. Hegel’de bu hareketi ve içsel geçişleri belirleyen temel kavram, onun diyalektiğini de ıralayan kavramdır: Aufhebung (kapsayarak aşma). Düşünmenin hareketiyle Hegel’in dizgesine varan ya da, tersinden, Hegel’de spekülatif düşünceyle kurulan bu süreç, önceden düşünülmüş olanlar (kendi çağlarını düşüncede özetleyen filozoflarca düşünülmüş olanlar) üzerinden geçer. Hegel’in felsefesinde bu “düşünülmüş olanlar” mutlak bilme aşamasında kapsanarak aşılır. Heidegger kendi düşünceleriyle Hegel’in düşünceleri arasındaki ayrımı, tam da bu noktada görür. Heidegger’in “düşünme”si (das Denken) Batı felsefesi tarihinde “henüz düşünülmemiş olan”a yönelir. Düşünülmüş olandan “henüz düşünülmemiş olan”a geçiş, aynı zamanda, Aufhebungun ve Hegel’in düşüncesindeki teleolojik yönün iptalini gösterir.

Bu konuşmada, özellikle, Heidegger’in eleştirileri çerçevesinde Hegel’in Kapsayarak Aşma, Anımsama/içselleştirme (Er-innerung) ve Mutlak Bilme kavramlarına değinilecek ve Hegel’in düşünceleriyle Heidegger’in düşünceleri arasında bir karşılaştırma yapılacaktır.

 

 

Previous

Özetler / Abstracts Hegel Kongresi 2007 Previous